banner33

BALKANLARDA ÇITAKLARIN ÇOĞUNLUKTA OLDUĞU SİLİSTRE ŞEHRİ

Bizans-Bulgar Ortaçağı’nda Bulgarlar’ın yerleşik olduğu en büyük ve en önemli şehirlerden biriydi. Hemen hemen bütün Osmanlı devri boyunca Türk-İslâm öğeleri ağır basan bir şehir oldu. Evliya Çelebi 1061 (1651) ve 1068’de (1657) Polonya’ya doğru bir sefere gitmek için iki defa Silistre’de bulunmuştur 

16 Şubat 2023 07:59
BALKANLARDA ÇITAKLARIN ÇOĞUNLUKTA OLDUĞU SİLİSTRE ŞEHRİ

. İlk gelişinde şehri uzun uzadıya tasvir ederek kalesini anlatır, Yıldırım Bayezid Mescidi, çeşitli ambarlar, yirmi asker hânesi bulunduğunu yazar. 1913’te Bulgaristan’ın II. Balkan Savaşı’nda mağlûp olması neticesinde Bükreş Antlaşması’na göre Romanya, Silistre ve Dobruca üzerindeki tarihî haklarını tekrar canlandırdı; Silistre ve Dobruca’nın büyük bir bölümünü tekrar Bulgaristan’a iade etmeye zorlandıkları 1940’taki Craiova Antlaşması’na kadar şehri elinde tuttu.

İLK İŞLERİ CAMİYİ YIKMAK OLDU

Şehir Bulgarların eline geçince yapılan ilk iş tarihî Selim Paşa Camii’nin (Bayraklı Cami) yıkılması olmuştur. 1935’te hemen hemen bütün Türk köylerinin isimleri hükümet kararıyla “tarihin yanlışlarını düzeltme” mücadelesi çerçevesinde Bulgarcaya çevrildi. Silistre, zamanımızda çok büyük bir ilerleme kaydeden Varna şehrinin gölgesinde yavaşça gelişen, ancak Bulgar unsurunun hâkim olduğu bir şehir olmuştur. Tekstil, mobilya, seramik ve yiyecek sanayiinin bulunduğu şehrin 1965’teki nüfusu 32.996, 2001’deki nüfusu 61.942 idi. 1970’lerde Silistre’ye yukarıdan bakan Mecidiye tabyası özenle restore edilmiş ve şehrin tarihî müzesi olmuştur. Silistre’nin ana caddesinin hemen aşağısındaki Mecidiye Camii de biraz restorasyon görmüş ve bugün itibariyle şehirdeki küçük Müslüman cemaatin tek ibadet mekânı olarak kalmıştır. Silistre’de bu tarihi olumsuzlukların olduğu yıllarda Çıtak Türkleri fırsat buldukça Türkiye’ye gelerek kendilerine burada yeni bir hayat düzeni kurmuşlarsa da hali hazırda Silistre’de ağırlıklı olarak başta Çıtaklar ve diğer Türk boyları hayatlarını idame ettirmektedirler.

ESKİ BİR SİLİSTRELİ OLAN SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN KİMDİR?

(1888, Silistre, Bulgaristan-16 Eylül 1959; Kısıklı, Üsküdar, İstanbul ); Süleymanlılar cemaatinin kurucusu, Türk din adamı, İslam âlimi ve mutasavvıftır. Yaşamı Osmanlı Devleti egemenliği döneminde Silistre'nin (bugün Bulgaristan sınırları içinde) Ferhatlar köyünde doğdu. Babası Hocazade Osman Efendi, Annesi Hatice Hanım, kardeşleri Fehime, İbrahim ve Halil'dir. İlk ve orta öğrenimini Silistre’de tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte 1907'de medrese eğitimi için İstanbul’a geldi. Sevenleri tarafından Nakşibendiye Silsile-i saadat büyüklerinden sayılıp otuz üçüncü ve son halkası olarak kabul edilir. İstanbul'da Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak selatin camileri adıyla bilinen Yeni Cami ve Şehzade Camii'nde görev yaptı. Ölümünden önce Sultan Ahmet Camii'nde görevliydi. Süleyman Hilmi Tunahan, İstanbul'da, 1924 ile 1959 yılları arasında insanlara Kur'an öğretmek için kendine özgü bir eğitim sistemi geliştirdi. Bu yolla çok sayıda öğrenci okuttu. Tunahan'ın medreseleri mevcut Cumhuriyet dönemi yasalarına aykırı olduğu için eğitim faaliyetleri gizlilik içinde yürütüldü. Süleyman Hilmi Tunahan'ın, 1959 yılında devletin bir memuru olarak ölümünden sonra da uzun bir dönem bu eğitim faaliyetleri gizli olarak devam etti.

Tunahan, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun çıkması üzerine merkezi İstanbul'da bulunan Müderrisîn Cemiyeti mensup 500 civarında din adamını acilen toplantıya çağırdı. Kendisi o tarihte bu cemiyetin idare heyeti azası ve kâtib-i umumisi (genel sekreter) idi. Tunahan burada yaptığı konuşmasında İslam dininin devamının kendi ellerinde olduğunu, her birinin 2 öğrenci yetiştirmesi hâlinde 2 nesil daha dinin unutulmayacağını anlattı. Aynı toplantı sonunda resmî makamlara gönderdiği bir telgrafta "Biz aşağıda isim ve imzaları bulunan dersiamlar hiçbir ücret talep etmeden Müslüman çocuklarından arzu edenlere din dersi vermeye hazırız" diyerek izin istedi, ancak resmî makamların "Memlekette Tevhid-i Tedrisat Kanunu yürürlüktedir. Hilafına hareket şiddetle ceza-i müstelzimdir" cevabı üzerine kendisi ve birkaç dersiam dışında din adamlarının tamamı geri adım attılar.

Rahmet’i rahman Süleyman Hilmi Tunahan’ın büyük zorluklarla başlattığı okutma sistemi biraz daha ileri götürülerek dini tedrisatın yanında, bünyelerinde bulunan öğrencilere aynı zamanda dünya standartlarına uygun modern ilimden en iyi şekilde yararlanmaları sağlanmaktadır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.