* Seneler seneleri kovaladı.. Ankara’nın-Başkentlinin makus talihini yenmek, çekilen sıkıntıları bertaraf edebilmek için hep çare aradı Ankaralılar. * Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti hep ikinci plana atıldı, hatta bazı durumlarda yetim evlat gibi geriye itildi. * İstanbul için “ çılgın projeler “ denildikçe asabı bozuldu Anadolu insanının. İstanbul gibi bir dünya şehrine yapılsın tamam yapılsın da İstiklal mücadelesinin verilmesine, genç cumhuriyetin kurulmasına, Türkiye’nin kader çizgisini değiştirecek kararların alınmasına kadar mihmandarlık yapmış ulu bir şehir değil mi Ankara ?..

Anadolu insanının yoğunluk ve çoğunlukla yaşadığı, ekmeğini-aşını temin ettiği, çoluk çocuğunu büyütüp adam ettiği, herkesin yaşamaktan gurur ve mutluluk duyduğu bir şehir değil mi ?

                                                           ****

       Ankara şehrini yaşanmaz bir hale sokmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Ne meydan bıraktılar, ne iş alanları ve ne de halkın rızkını temin ettiği yerler.. Bu kadarla tatmin olmayıp tarım arazilerine hücum edip yüce yüce beton binalar yaptılar. Daha kötüsü, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile köylere kadar uzanarak köylerimizi mahalle yaptılar. İtiraz ettik, “ Köy demek hürriyet demektir” dediysek de umursamadılar. Ve hatta köy adından o kadar rahatsız oldular ki KÖY adını bakanlığın unvanından silip attılar. İlçe belediyeleri Köydeki paylarına düşen arazileri şimdilerde parsel parsel satıp harçlık yapıyor.

       *      Köyün köylünün kıymetini bilmediler. Ekilen-biçilen arazileri hiçe saydılar. Üretim azaldı, verimlilik düştü. Ziraat denen meslek yapılmaz oldu. Hayvancılık zorlaştırıldı. Köylülerin kendi sularını kendilerine satmaya başladılar. Köy odalarını, köy konaklarını, köy tüzel kişiliğine ait ne varsa aldılar.

     * Ankara’dan birçok kurumun genel müdürlüğünün İstanbul’a taşınmasına göz yumdular. * ANKAPARK denen bir mezbeleliği milyarlar harcayıp yaptılar ve açılışını cumhurbaşkanımız sayın R.Tayyip Erdoğan’a yaptırdılar. Bu oyuncakçı dükkanları üzerinden kim bilir kimler vurgun vurdu, kimler bu rezilliğe kimler göz yumdu ?.. Biliyor musunuz, olan Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin gasp edilmesiyle kaldı.

     İNADINA YAPACAĞIZ DENİLİYOR AMA…

     İstanbul için çılgın projeler hayata geçirilirken, hele Kanal İstanbul için “ inadına yapacağız “ denirken peki şu bizim Ankara için neden bir -çılgın olmasa bile- akıllı bir proje hayata geçirilmez!.. TC’nin Başkenti Ankara’da FİFA kurallarına uygun bir stat olmadığı için 27 yıldır milli futbol müsabakası yapılamıyor. Çılgın mı dersiniz, akıllı proje mi dersiniz, ne derseniz deyin ama hiç değilse şu işe bir el atın, el atın ve yapın da geçmişteki günahlarınız ve adaletsizliğinizin üstüne perde çekelim.

                   KURTULDUK YA ALLAH’A ŞÜKÜR BU BİLE YETER

      Allah’ın hikmet-i ilahisi, Başkentlilerin duyarlılığı ile 31 Mart yerel seçimlerinde vatandaşlarımızın mübarek oyları ile o azap ve zulüm düşüncesinin sahipleri defolup gittiler. Gittiler gitmeye de arkada o kadar olumsuzluklar bıraktılar ki, Mansur Yavaş komutasındaki hizmet ordusu şimdilerde hem o pislikleri temizlemekle meşgul oluyor, hem de halka yönelik -çılgın veya deli projelerle değil-akıllı hizmetlerle Başkentlilerin hizmetkarlığını yapıyorlar. Vatandaş ise Cenab-ı Mevla’ya şükredip geçmiş dönemde yıllarca iş başında olan başta başkan ve bazı yöneticilerden “ kurtulduk ya o da yeter “ diyerek teselli oluyorlar.

          HALKA HİZMETİ HAKK’A HİZMET KABUL EDEN ÖYLE BİR MANSUR YAVAŞ VE EKİBİ VAR Kİ…

      Mansur Yavaş ve ekibinin hak ve hakkaniyet, adalet ölçüleri dahilinde hassasiyet göstermeleri, ihaleleri canlı yayınla halkın huzurunda yapmaları hile karışmamasına, vurgun yapılmamasına, rüşvet verilip alınmamasına başlıca delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu usulle yapılan ihaleler onucunda belediye yüz milyonlarca lira kâra geçmiştir ki bunu belediyenin bürokratları övünerek söylüyorlar.

Şehir belediyeciliğinde Büyükşehir belediyeciliğine geçen Mansur Yavaş, ” şehirde ne varsa köylerimizde de o olacak “ düşüncesiyle çiftçiye verdiği çeşitli desteklerle büyük ilgi gördü. Herkesin köyüne ev yapmasının ‘ şehirden köye dönüş ‘ ü destekleyeceğini düşünen Yavaş, köyüne ev yapmak isteyenlerin her türlü projelerini ücretsiz yaparak önemli bir aşama kaydetti. Ayrıca, üretim ve verimliliğe gerektiği şekilde önem verilmesi ve bu konuda muhteşem denilecek projeleri hayata geçirmesi fevkalade önem ihtiva ediyor.

Hayvancılık yapanlardan tutun da tarlası tabanı ile iştigal eden ve özellikle üreten vatandaşlara her konuda ve her aşamada destek vererek üreticilerin ürünlerini satın alma garantisi vererek bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Ankara kırsalında yetişen tüm tarım-zirai ve hayvansal ürünler belediyenin ekmek satışı bayilerinin raflarında yer aldı ve vatandaş hormonsuz ve sağlıklı, garantili ürünleri almanın mutluluğunu yaşıyor.

           SOSYAL YARDIMLARLA GÖNÜLLERDE TAHT KURDU

      Ankara il sınırları içinde yaşayan ekonomik sıkıntı içerisindeki vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarından olan gıda ve temizlik malzemesi, yakacak, ekmek, eğitim (bot-kaban, çanta, kırtasiye) ihtiyaçlarını karşılaması toplumsal barışın ve yoksulluklardan kaynaklanan suçların ortadan kalkmasına destek olmak, mağdur durumdaki insanlarımıza zor şartlarda yaşam desteği veriliyor. Hatta Tarım Kredi’den alınan tahıl ürünleri fakir-fukaraya dağıtılıyor. Geçtiğimiz günlerde çarşı esnafından pazarcı esnafına, taksicilerden nakliyecilere, minibüsçülerden kuaförlere (Berberlere ) kadar birçok sektördeki esnafa maske desteğinde bulunan Ankara Zabıtası, salgın sürecinde kapatma ve kısıtlama kararları nedeniyle gelir kaybına uğrayan Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası üyelerine de nakit desteğinde bulundu, ve hatta ihtiyaç sahibi üyelerin banka hesaplarına nakit yardımı yapıldı.

                 EVET 543 ESNAF NAKDİ YARDIM ALDI VE DAHA DA ALACAKLAR

    Pandemi sürecinin başından beri 30 bin personelle büyük bir sınav verdiklerini belirten Ankara Büyükşehir Zabıta Daire Başkanı Mustafa Koç bakınız yapılan yardımlarla ilgili neler söylüyor: “Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı ile birlikte bu odaya kayıtlı 4 bin 150 üyeden bin kadarının ciddi iş kaybı ve mağduriyeti olduğunu tespit ettik. Belediyemizin bu arkadaşlarımızın IBAN numaralarına göndermeye başladığı küçük bir katkısı olacak. Esnafımıza dağıtılmak üzere ayrıca bin adet kolonya ve 4 bin 500 maske getirdik. Bunların bir kısmını dağıtıyoruz, bir kısmını da esnafımız kendisi alacak. Bu odaya kayıtlı spor ve düğün salonlarında kullanılmak üzere 200 adet 15 litrelik dezenfektanı ve diğer iş yerlerine dağıtılması için 900 adet 5 litrelik dezenfektanı da ulaştıracağız. Esnafın dezenfeksiyona önem vermesini istiyoruz.”

SONUÇ OLARAK Anlatılacak ve yazılacak çok şey var.. Ancak fazla söze gerek bırakmayacağım. Şu üç paragraf benim için büyük önem ihtiva ediyor:

       1- Şehir Estetiği Daire Başkanı Selami Aktepe, “ Şeffaf ihaleleri hayata geçirmemiz, planlı-programlı ve hatta bilinçli olarak yaptığımız ihalelerden sağladığımız gelir milyonlarca lirayı buldu ” ifadesini kullanırken gurur duydum-mutlu oldum.

2- Belediyelerde değişim yaşanırsa “ fakir-fukaraya yardım yapılmayacak, Ankara Belediyesi HDP’liler ve PKK’lılarla dolacak “ deniyordu ya.. Tam tersi olmuş, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yönetim kadrosu ülkücüler, milliyetçi muhafazakarlar ve Sosyal Demokratlardan oluşmuş.

     3- Çalışan, çalıştıkça mutlu olan Ankaralılara hizmeti en ulvi ibadet sayan, alınan tedbirler ve gece-gündüz demeden sarfedilen eforla belediyeyi zarardan kâra geçiren ve gerçekten Hakk için halka hizmet etmeyi kendilerine en önemli görev addeden ve hatta ibadet kabul eden belediyenin tüm bürokratlarını ve tabii en başta tüm emekçilerini kutluyor,( Mansur Yavaş döneminde başlatıldığı gibi ) bundan böyle de harama, yalana, talana kendilerinin riayet etmeleri ve başkalarına fırsat verilmemeleri konusunda hassasiyet göstermelerini istirham ediyorum.     

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  MEHMET AKYOL

0530 464 63 77    e-posta: [email protected]      veya   [email protected]